Evimizde mac fix plus yapabilir miyiz?

Bir önceki yazımda doğal yağ karışımlarından bir cilt bakım yağı tarifini  ele almıştım. Şimdi de benim orjinalini çok sevdiğim MAC fix plus benzeri bir yüz spreyi tarifini sizlerle paylaşacağım.
   
          Diğer tarifim gibi bu da çok kolay.Sadece malzemeleri almanız yeterli.Yani yapması zor değil :)
         

    Malzemeler ; 

İLK OLARAK SPREY BİR ŞİŞE

Daha sonra bu şişenin yarısına kadar doldurmanız için seçtiğiniz herhangi bir GÜLSUYU. Benim şişemin içinde zaten vardı ve buzdolabında bu şişemi muhafaza ediyordum.Ara ara buzdolabını açtığımda yüzüme püskürtürüm :))

Elbette nem vermesi ve karışımın ciltte kalmasını sağlayıcı GLİSERİN!

Son olarak da PAPATYA YAĞI

Şimdi burada bu yağların faydalarını uzun uzun anlatarak sizleri sıkmak istemem. Sonuçta yağlar cildi nemlendirirken besliyor ve sağlıklı bir parlaklık kazandırıyor!

Bu karışımı ister gün içerisinde temiz cildinize,ister makyaj altına,ister makyaj üzerine sıkabilir,cildinize çok sağlıklı bir görüntü verebilirsiniz! 

Bu tarif epeydir aklımdaydı aslında ama Papatya Yağı'm yoktu :(  Dün hemen çarşıya çıktığımda aldım ve akşamına spreyimi hazırladım :)

Normalde bu karışım benim icat ettiğim birşey değil. Ben de nette yazılarda ve videolarda izleyerek öğrendim.Sadece Papatya Yağı'nı kendim ekledim. 

O'nu da mac sitesinden alışveriş yaparken gördüğüm bir ürünün içeriğini okurken(care blends essential oils,grapefruıt+chamomıle 8ml.'lik 61 tl ye satılan bir yağ)  içeriğinde papatya özleri olduğunu öğrendim.Aslında papatya çayı alıp,demlesem de suyunu mu eklesem dedim ama çay belki bozulur diye yağını almaya karar verdim. 

Siz Papatya Yağı'nı ister ekleyin ister eklemeyin! Tercih sizin.Yani gliserin ve gülsuyu da sizin işinizi görecektir:)

Bu karışımı yapma amacım aslında MAC fix plus'ımın ömrünü uzatmak. Neyden bahsettiğim konusunda hiçbir fikriniz yok değil mi :)))

Evet orjinal fix plus'ımı o kadar çok kullanıyorum o kadar çok seviyorum ki ...resmen aşk yaşıyoruz :))) Ama bitecek diye ödüm kopuyor! Denizli'de MAC mağazası olmadığı için ha! diyince alamam malum ama artık online sitesi olduğu için şanslıyım!!!

Olsun ben yine de idare edeyim :)

                                                Sevgiler...

YENİ CİLT BAKIM YAĞIM

Çok kuru bir cildim olduğunu baştan söylemeliyim.Bildiğiniz -benim tabirimle- çorak bir toprak! Öyle ki T bölgem bile yağlanmaz.Sadece yazları Alanya'ya ailemin yanına tatile gittiğimde cildimde biraz bir parlama ve nemlenme olur ama ben yine de krem sürme ihtiyacı duyarım. E cildim böyleyken benim de her zaman nemlendiricilere ve bakım yağlarına ilgim de çok fazla!!!

                 En son bir tv kanalında Ahmet Maranki'nin,cilt için bir bakım yağı hatta nemlendirici tarifini görünce denemek istedim ve gerekli malzemeleri hemen not ettim.Eşimin eline de listeyi verip(saç bakım yağları da vardı listede :) ) hemen almasını istedim. Sağolsun akşama koca bir poşet yağ,ot vs.doldurmuş gelmiş.Hemen cilt ve saç bakım yağlarını yaptım.Bu karışımları da 2,5 aydır cildime ve saçlarıma uyguluyorum.Saç bakım yağını kullanmayı ihmal etsem de cilt bakım yağımı elimden düşürmüyorum. Aşağıda Yves rocher markasına ait benim kullandığım ve memnun kaldığım hydra vegetal serisinin serum şişesini görüyorsunuz. Çok sevdiğim için resmen 2 haftada cildim bu serumu içti :) Ben böyle bitince açılabilen şişeleri kesinlikle atmıyorum.Hele de böyle pompalı cam şişe para versem bulamam :))

Şişenin içindeki malzemelere gelince;

1-Olmazsa olmaz Üzüm Çekirdeği Yağı

2-Gliserin

3-Jojoba Yağı

4-Kayısı Yağı

5-Sedir Ağacı Yağı

Ben Sedir Ağacı Yağı'nı daha bugün bulabildim.Eşim de bulamamıştı...Bunun yerine Menekşe Yağı kullanmıştım.Siz de öyle yapabilirsiniz ama mutlaka bulmaya çalışın.Öyle ki sadece bu yağı bile cildinize hatta sivilcenizin bile üzerine sürebilirmişsiniz.Mucize cilt yağı buymuş kızlar!!!

Bugün bu yağı da bulunca şişeme hemen ekledim :)

Bu da menekşe yağım!

Nasıl hazırlanacak diye sorduğunuzu duyar gibiyim.Ben şişemi 5 adet yağ olduğu için,kabataslak göz kararı şişemi  5'e böldüm.Bu beş yağı azar azar şişeme boşalttıktan sonra işte bakım yağım hazır :)

Hem uygun fiyatlı hem de çok güvenli...

Kullandığım günden bu yana cildim hiç gerilmiyor (peeling sonrası hariç).Pırıl pırıl sağlıklı bir cilde sahip oldum.Hem T bölgem hem de yüzüm ayna gibi parlıyor ama yağlı bir görüntü değil sağlıklı, ışıl ışıl bir cilt :)

Bu arada makyaj altına iyi bir baz ve makyajın verdiği zararlara karşı da büyük bir kalkan görevi görüyor!

Eğer çok yağlı bir cildiniz yoksa sakın yağlardan korkmayın.Denemeye değer! Bir sürü paralarla çok kaliteli markaların adı altında yağlar satılıyor ve bu pahalı bakım yağlarının içinde hep bu doğal yağlardan var! Öyle ki bu pahalı diye bahsettiğim yağların fiyatları nemlendiricilerden bile çok çok pahalı :(

Seçim sizin! İster kesenin ağzını açıp markalı yağlara para verin,isterseniz de kendi bakım yağınızı kendiniz yaparak hem maddi hem de manevi kar edin :)

Eeee ne diyorsunuz,bu sihirli bakım yağı karışımını deneyecek misiniz? 

                      

                                                                                        Sevgiler...

2014 WISH LIST :)

2014 e girdik evet ama 2013 de alamadığım ama almayı halen çok istediğim ürünler var! Şimdi bunları sizinle paylaşacağım ve fikirlerinizi çok merak  ediyorum...
Aslında bir önceki yazımda YSL le teınt touche eclat fondöteni almak istediğimi söylemiştim ama malesef cildime uygun rengini nette bir türlü bulamadım. Artık bu fondöteni İzmir'e ya da Antalya'ya gittiğimde deneyerek almayı planlıyorum :) Böylelikle riske atmamış olurum,acelem yok nasılsa...:)
                  WİSH LİST'imdeki ürünler bir tanesi hariç (o da face&body fondöten) denememe çok da fazla gerek duymadığım,almadan ne olduğunu anlayamayacağım ürünler!

İlk almak istediğim elbette benim en büyük zaaflarımdan bir tanesi saat.Uzun zamandır siyah bir saat arayışı içinde olduğumu yakın çevremde olan herkes çok iyi biliyor :)
Aradığım saati buldum ama almak için ne kadar can atsam da önceliklerim arasına saatten önce kozmetik ürünlerini ekledim!Neyse şimdi hemen arzuladığım bu güzel DKNY siyah saati sizlere göstereyim...

Saatin markası gördüğünüz üzere DKNY.Modeli ise ny4914.Seramik ve siyah olması dışında herhangi bir tercih sebebim yok açıkcası.

Gelelim diğer sahip olmak istediğim ürünlere...

                                                             

                                                                                                                                                                                                            

M.A.C FACE&BODY(C1)

M.A.C STROBE LIQUID

M.A.C PRO PALETTE BLUSH X6

Ve tabiki bunların içini doldurmak için; 6 adet refıll allık :) Şu anda ilk olarak en çok istediğim Pink Swoon !

Gelelim ben tarafından keşfedilmesini bekleyen bir başka markaya ve ürünlerine; JANE İREDALE

Bu marka mineral ürünleriyle meşhur ve gerçekten methini çok duyduğum da bir marka!

Bir an önce sahip olmak istediğim bir kaç ürününü sizlerle paylaşmak istiyorum.Hattaa az önce siparişimi girdim bile :)

Jane İredale pommisst hydration sprey. Bu aralar bu tür spreylere fena takmış durumdayım.Derin araştırmalarım sonucu bu markanın 2  spreyine rastladım ve hemen sipariş verdim.Gelir gelmez deneyip,memnuniyetimi sizlerle paylaşmak için accayip sabırsızlanıyorum :)

Diğeri ise yine aynı markanın Heavy Water D20 adındaki spreyi.

İkisi de cilde nem veren,hem makyaj altına hem de makyaj üzerine uygulanabilen mucize spreyler...

Son jane markasına ait hem sahip olmak istediğim hem de siparişini verip keşfetmeye hazırlandığım ürün ise ;

Jane İredale Brow Gel!

Aslında şu anda M.a.c in brow gel'ini kullansam da bu tür kaş ile ilgili ürünleri çok merak ediyorum!

Ben Auburn rengini seçtim :)

Ve Wish List'imdeki bir diğer ürün ise Maybelline Gel Eyeliner! Veee mutlaka kahverengi rengini alacağım :)

Sanırım şimdilik bu kadar yeter çünkü yıl daha yeni başladı ve herşeye hemen ulaşmak mümkün değil!

Sizlerin 2014 Wish List'inde neler var çok merak ediyorum ve paylaşırsanız çok sevinirim :)

                                                                            Sevgiler...

YSL LE TEINT TOUCHE ECLAT FONDÖTEN

Çok uzuuun bir aradan sonra herkese tekrar merhaba!
Bilgisayarımın azizliğine uğradığım için blog yazılarıma epeyce bir ara verdiğim doğrudur :( Çok şükür bugün kavuştuk birbirimize!Eşim sağolsun bozulduğu gün hemen götürdü tamire ama anca bugün gelebildi.Neyse geç de olsa önemli olan kavuşmak :)
2013 Yılını geride bıraktık bile...Zaman çok acımasız ve bize sormadan akıp gidiveriyor :((
Umarım 2014 Yılı hepimiz için hayırlı bir sene olur...

Bugün size en kısa zamanda sahip olmak istediğim fondötenden bahsetmek istiyorum! YSL Le Teınt Touche Eclat Fondöten.Fondötenin içeriği ya da vaadettiği şeyleri uzun uzun anlatıp sizleri sıkmak istemiyorum!

Bu markayı Tekin Acar ve Boyner Mağazalarında çokca zaman görmüş,standına yanaşmış,ürünlerini mıncıklamışlığım olsa da çok pahalı bulduğum için almak istememiştim ama şimdi fikirlerim gerçekten çok farklı yönde ilerlemiş durumda...
Öyle ki bazı video yapan arkadaşlarımdan göre göre iyice de özendim :)
Aslında bu markanın youth liberator fondötenini almak istiyordum fakat o ürünün daha çok normal-karma hatta yağlı ciltlere daha uygun olduğunu öğrendim. Benim cildim ise kuru olduğu için touche eclat daha uygun sanırım.Google amca sağolsun araştırmalarımda böyle bir sonuç verdi :)

Yukarıdaki renk skalasından kendi cildinize uygun olanı kaabataslak da olsa bulabilirsiniz.

Denizli'de malesef YSL ürünlerini bulmak mümkün değil! Ben de internet üzerinden almak istiyorum.Sanırım bu markanın renk skalasında benim rengim BR20. Rengi bulduk ama almak istediğim sitelerde örn;morhipo'da bu fondöten olmasına rağmen; renk kodları yerine fondötenleri numaralandırmışlar.Bu yüzden bir türlü alamıyorum.Sizin bu markanın bulunduğu site önerileriniz varsa lütfen benimle paylaşın ve ben de bir an önce iyi bir fondötene kavuşabileyim.Zira önümüzde düğünler var ve güzel makyajlar için bu şahane fondötene ihtiyacım var!!! Sizin de iyi bir fondötene ihtiyacınız varsa ve cildiniz kuruysa bu bebeği deneyin derim :)

                                                                                                               Sevgilerimle...

YİNE HASTALIKLI BİR PAZAR :(

Herkese Günaydın...
Dün neredeyse ölüyordum.Hayatımda hiç böyle bir mide sancısı çekmedim.Gerçekten Allah'ım düşmanımın başına vermesin:( Neyse ki uzun uzun yatmalardan dinlenmelerden sonra bu sabah daha iyiyim :)
         Nedenini anlamıyorum ama Allah bana acıyor galiba;ne zaman hasta olsam Pazar gününe denk geliyor.Eşimin sadece pazar günleri evde olmasından dolayı o gün hasta olmam inanın şaka gibi gelecek belki size ama rahat bir hastalık geçiriyorum:)) Gurbette olmamdan dolayı böyle zamanlarda çok zorlanıyorum malesef :( Neyse ki ananemizin gelmesine de çok az bir zaman kaldı...15 günlüğüne de olsa annem gelince biraz rahat bir nefes alabiliyorum!
Bu pazar gününü tamamıyla kızıma ayırmıştık aslında.ODTÜ Geliştirme Vakfı Okulları'nın düzenlemiş olduğu çok güzel bir etkinlik vardı.Nihayetinde gittik ama kızım etkinliklerde mutlu mutlu oynarken ben okulun koridorlarında iki büklüm kıvrandım.Eşim hastaneye götürmek için baya bir dil döktü ama kızıma söz verdiğim için gitmedim.Kısacası bu Pazar benim için ne kadar zor geçtiyse kızım için de bir o kadar güzel ve eğlenceli geçti...Hastaneye gitmemek için epeyce direndim...
Malesef durum böyle olunca sadece 2 fotoğraf çekebilmişim :(  Keşke oradaki tüm güzellikleri kaydedebilme şansım olsaydı.İnşallah seneye...

İlk resimde girdikleri 1.etkinlikten bir kare. Yeni bir şarkı öğrenmeye çalışıyorlar...Önünde Mikey olan benim aşkım.Merakla öğretmenini dinliyor. Öğrenmeye yemin etmiş gibi :)
2.etkinlikte Beden Eğitimi Öğretmeni eşliğinde vücut açma ve yoga yaptılar.3.etkinlikte ise tangram etkinliği !
Son etkinlik ise İngilizceydi. Hiç Türkçe konuşmadan çok güzel bir diyalog kuran Odtü 'lü dil öğretmenleri çocukları kendilerine hayran bırakarak güzel vakit geçirdiler...

Tüm etkinlikler sona erdikten sonra harika bir kokteyl verildi.Bir çok beş yıldızlı otele gittim ama hiçbirinde böyle pasta çeşiti bulunan açık büfe görmedim.Bu çektiğim sadece bir bölümü.İnanılmaz pastalar vardı ve hasta olmam, tatlarına bakamamam beni deli etti.En büyük zaaflarımdan biri çocukluğumdan beri pasta düşkünlüğümdür.Annem bu atmosferi görüp de bunladan yiyemediğimi duysa bana inanamazdı.Resmen tarihe geçtim.Demek ki neymiş;gerçekten herşeyin ama herşeyin başı sağlıkmış!!
      Bu güzel organizasyonda emeği geçen başta Okul Müdürü 'Kenan Ömeroğlu'ya ve Okul öğretmenlerine çok teşekkür ediyorum.İnşallah seneye aktif katılımda bulunabilirim!
                                                                                        
                                                                                                   Sevgilerimle...

MEN OF THE YEAR ÖDÜL TÖRENİ

GQ Türkiye dergisinin düzenlemiş olduğu ^Men Of The Year^ödül töreni bu haftaya resmen damga vurdu!
Bu ödül töreninin kuşkusuz beni en çok çeken kısmı ünlülerin giydiği kıyafetler. Geceye dekoltesiyle damgasını vuran Beren Saat ilgileri üzerine toplamaktan geri kalmadı. Açıkcası ben dekoltenin bir sınırı olduğuna inanıyorum. Kendisinin büyük bir hayranı olduğum ve ^Yılın Kadını Ödülü^nü de kapan oyuncu Beren Saat bu elbisesiyle bence güzelliğini arka planda bırakarak,çirkin bir görüntü sergilemiş...

Sizce de öyle değil mi?

     

          Geceye giydiği ilginç ve güzel kıyafetlerle damga vuran diğer ünlülere de hep birlikte bakalım mı?

              Gecenin en şık bayanı bana göre ünlü oyuncu Bergüzar Korel. Gerek makyajı, gerek dekoltesinin ölçüsü,gerekse elbisesinin mevsime uygun rengiyle bence gecenin gerçek bir yıldızı :) 

       

          Vurgulamadan geçemeyeceğim bir isim daha varsa o da Eda Taşpınar. Her zaman farklı olmayı isteyen ve bunu itinayla başaran ikoncan Eda, bembeyaz ve dekolte çılgınlığı içeren elbisesiyle adeta kış'a meydan okuyor gibi...

      Eda Taşpınar a hak vermemek elde değil çünkü artık beyaz, kış mevsiminin de favori rengi olmaya aday! Ben de beyazı çok severim ama açık tenli olduğum için kendime pek yakıştırmam.Yine de bu aralar bembeyaz bir kazak arayışı içerisinde olduğum doğrudur :) 

                                                 
                                                                                            Sevgilerimle...

RÜYALARIMIN ÜLKESİ AVUSTRALYA...

 Blogumun arka planında far ettiniz mi bilmiyorum ama gitmek,görmek ve keşfetmek için can attığım bir ülke varsa o da kesinlikle Avustralya'dır...

Gerek ülkenin büyüklüğü,gerek iklimi ve gerekse gece hayatıyla beni çeken bir enerjisi var bu ülkenin... 

En çok görmek istediğim ve en büyük şehri Sydney...Ahh Sydney Ahhhh.......Nedenini bir bilsem beni neden bu denli kendine çekiyorsun?
Gündüzleri bondi plajında güneşlenip,tertemiz denizine girmeyi ne çok isterim...
20 yy.ın en ünlü yapılarından olan ve UNESCO nun da Dünya kültür mirasına eklenen ünlü Sydney Opera Evi mimarisiyle beni çocukluğumdan beri büyülemiş ve kendine çekmiştir. 

           Şimdiye kadar gördüğüm tek ülke(Türkiye dışında) Hollanda.. Umarım ölmeden önce bu güzel ülkeyi en kısa zamanda görebilirim...
Sizin en çok görmek,gitmek ve keşfetmek istediğiniz ülke neresi?